ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

AMASRA




İlk Çağda Amastrist Şehri (Sol Alt Köşede Tiyatro Bölümü)
 

Amasra yada tarihte bilinen ilk adıyla Sesamos şehri, M.Ö XII. Yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu dönemde bölgede görülen Gasgas ve Hitit egemenliğinden sonra şehir, Fenikelilerce ticari amaçlara yönelik bir koloni olarak kullanılmıştır.
 

 Kısa süren Fenike hakimiyeti sonrasında İon kolonizasyon hareketleri ile şehir Miletli ve Megaralı denizcilerce ele geçirilmiş ve kısa zamanda tüm Batı Karadeniz sahilinin önemli bir ticari çekim merkezi haline gelmiştir. Özellikle bölgenin zengin orman ürünleri (başta şimşir, meşe palamudu, kestane olmak üzere) ticaretin gelişmesinde en önemli etkendir.
 

Bir dönem Lidya egemenliğine giren şehir, M.Ö IV. Yüzyılda Pers yönetimine geçmiştir. Makedonyalı Büyük İskender’in Anadolu’yu Pers istilasından kurtarmasından sonra Sesamos’un yönetiminin Persli bir prenses olan Amastris’e geçtiğini görüyoruz. Bu dönemde canlı bir ticari hayat ile şehir tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır.

Amastris’ ten sonra iki yüzyıl kadar Pontus Krallığı’na bağlı kalan şehir M.Ö 70 de Romalıların hakimiyetine girdi. Paflagonya eyaletinin merkezi olan şehir, Roma İmparatorluğunun 395’te ikiye ayrılması ile Doğu Roma sınırları içerisinde kalmıştır. Doğu Roma yönetiminde “Amastedos” adı ile anılan şehir, ticari fonksiyonlarını giderek kaybetmiş, özellikle dinsel bir merkez haline gelmiştir.
 

1071 Malazgirt Savaşı sonrasında, Kutalmışoğlu Süleyman Şah önderliğinde başlayan fetihler Amasra’ya kadar uzanmış, Türk komutanlarından Emir Kara Tigin tarafından kuşatılan şehir
 

 alınamamış, ancak buradaki Bizans Garnizonu vergiye bağlanmıştır. Bizans’taki taht kavgalarında zaman zaman bir üs merkezi olan şehir, Anadolu Selçukluları devrinde Selçuklu hükümdarı Rükneddin Süleyman’la dostane ilişkiler kurarak ticaretin yeniden canlanmasını sağlamıştır.
 

XIII. Yüzyılda Cenevizli tüccarlar şehri ele geçirmişlerdir, Ekim 1460’ta Fatih Sultan Mehmet’in fethine kadar Ceneviz yönetiminde kalan şehirde canlı bir ticari hayatın yansıması olarak pek çok sanat eseri günümüze ulaşmıştır.
 

 Amasra’nın Osmanlılarca fethi öncesinde şehre tepeden bakan Fatih, hayranlığını şöyle dile getirir: “ Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur ola?” Fetih sonrası şehirdeki iki kilise camiye çevrilir, bir kadı atanır ve Fatih’in emriyle Eflani Kalesi halkı Amasra’ya yerleştirilir. Osmanlı yönetimindeki şehir, Bolu Sancak Beyliği’ne bağlı bir merkez olarak varlığını sürdürmüş, bu dönemde şehri ziyaret eden Batılı gezginler büyük bir hayranlıkla bahsetmişlerdir.

Mondros Mütarekesi sonrasında tüm yurtta olduğu gibi bölgede de direniş örgütleri kurulmuştur. Bartın Kuva-yi Milliye Teşkilatı oluşturulmuş, bu teşkilatın bir kolu Alemdarzade Nuri Efendi başkanlığında Amasra’da kurulmuştur. Nuri Efendi, Osmanlı 
 

hükümetine ve İstanbul’ daki büyük devlet elçiliklerine çektiği telgrafta “ Amasra’nın Anadolu’nun kopmaz bir parçası olduğunu” bildirmiştir. Bu dönemde Zonguldak’ı işgal eden Fransızların Amasra’yı da işgal edecekleri haberleri karşısında, bu çıkarmayı önlemek için Kemal Bey (Samancıoğlu) komutasında Sahil Tasarrut Müfrezesi kurulmuştur. Kemal Bey önderliğinde Amasralı ve Kurucaşile'li gençlerden oluşan bu kuvvet bölgedeki eşkiyalık hareketlerine karşı başarılı mücadeleler yaptıktan sonra topluca cepheye giderek Kurtuluş Savaşı’nda görev aldılar. 
 

Yine bu dönemde Amasra maddi ve manevi yönden kurtuluş mücadelesine katkıda bulunmuş, özellikle İstanbul’dan Ankara’ya geçişlerde, Rusya’dan gelen yardımların aktarılması ve sahillerin güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynamıştır.
 

Cumhuriyetimizin ilanından sonra Nafia Vekaletince yarım kalan imarına devam edilen Büyük Liman Mendireği 1929 yılında bitirildi. Ancak aynı yıllar Amasra tarihinin en zor yılları oldu. 1920’lerin sonları ve 1930’lu yıllarda Amasra dünyadaki ekonomik buhrana paralel olarak kömür ocaklarının üretimi kısması, çekicilik ve gemiciliğin geçersiz hale gelmesi ile yoğun olarak dışarıya göç verdi.
 

 1930 Belediyeler Kanunu ile 1901’de ilk belediye teşkilatı kurulan Amasra’nın nüfusu ikibinden az olduğu için belediyesi kapatıldı. 1931 yılında Amasra'yı ziyaret eden Mareşal Fevzi ÇAKMAK ilk kez Amasra'nın turizm potansiyelini vurgulayan devlet adamı oldu. Aynı yıl meydana gelen büyük fırtınada korkunç dalgalar mendireği aşarak limandaki çok sayıdaki gemiyi batırdı. 
 

Liman uzun süre kullanılamadı. İsmet İNÖNÜ 1938 yılında Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk yurt gezisinde Amasra’ya uğradı. Coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı.

1940’lardan itibaren Amasra’da yeni bir canlılık kendini gösterir. Özellikle yaz aylarında çoğunluğunu büyük şehirlerde yaşayan bürokrat ve Karabük Demir Çelik Fabrikasının mühendislerinin oluşturduğu ilk turist kafileleri bu canlılığın temel nedenidir. 1950’li yıllarda Amasra artık adından söz ettiren bir sayfiye yeridir.
 

 1951 yılında Üs Komutanlığının kurulması, ardından Büyük Liman Mendireğinin 650 metreye uzatılması ile Amasra askeri ve ekonomik bir değerde kazanmıştır. Bu hızlı gelişmeye paralel olarak 1955’de yeniden Belediye Teşkilatına kavuşmuştur. Selahattin EYİCE Amasra’nın seçilmiş ilk Belediye Başkanıdır. 7 Kasım 1960’da Amasra’yı ziyaret eden devlet başkanı Cemal GÜRSEL : “ En büyük kalkınma yolu turizm yoludur.”
 

 Diyerek bu noktada Amasra’nın ülke turizmindeki yerini de vurgulamıştır. Ertesi yıl 6 Ağustos 1961’ de 500.Fetih Yıldönümü Amasra’da görkemli törenlerle kutlandı. Sonraki yıllarda bu kutlamalar geleneksel olarak devam ettirildi.
 

3 Eylül 1968 Salı günü Amasra tarihinde kara bir gün olarak geçer. Saat 10 civarında meydana gelen 7 şiddetinde depremle bir çok bina tamamen yada kısmen yıkılırken, 26 kişi hayatını kaybetmiştir. Deprem sırasında önce 50 metre kadar gerileyen deniz sonrasında büyük dalgalarla Amasra'ya saldırdı. 1968 yılı sonlarında Amasra'yı ziyaret eden Cumhurbaşkanımız Cevdet SUNAY, ilkokulda şimdi emekli olan öğretmenimiz Mehmet DİNÇ’in sınıfında derse katılmıştır.
 

 Bu yıllarda Zeki MÜREN, İdil BİRET, Suna KAN gibi değerli sanatçılarımız başta olmak üzere çok sayıda turist çeken Amasra altın yıllarını yaşıyordu. Yaz mevsiminde nar bahçelerinden yükselen enfes kokular ve görüntüler o yıllardan kalan hoş anılar olarak hala belleklerde yaşamaktadır.
 

1973 yılında Ereğli Kömür İşletmeleri(E.K.İ)’ne bağlı olarak Amasra Bölge Müdürlüğü(A.T.İ.) kuruldu. Bu tarihten sonra Amasra yönünü yavaş yavaş turizmden madenciliğe çevirdi. Bu gelişme ile Amasra dışarıdan göç almaya, sosyo - ekonomik yapısında yeni gelişmeler yaşamaya başlamıştır. 19 Haziran 1987’de T.B.M.M’nin aldığı kararla Amasra İlçe oldu. 28.08.1991 tarihinde Bartın'ın il olmasından sonra Zonguldak 'tan ayrılıp Bartın’a bağlandı.
 

Halen benzersiz doğal güzellikleri, eşsiz koyları, deniz ürünleri, ağaç çekiciliği ve tarihi mekanları ile Batı Karadeniz ’in çekim merkezlerinden biri olan Amasra, turizmde yeniden görkemli günlerine dönme arzusundadır.
 

AMASRA İLÇE COĞRAFYA
Coğrafi Yapı

Amasra, Karadeniz Bölgesi, Batı Karadeniz Bölümünde bulunan Bartın iline bağlı bir ilçedir. Coğrafi Koordinatları 41 derece,45 dakika,2 saniye Kuzey Enlemi ve 32 derece,1 dakika,49 saniye Doğu Boylamıdır. Kuzeyinde Karadeniz, güney ve batısında Bartın, doğusunda Kurucaşile ilçesi bulunmaktadır.
 

Amasra”nın eteklerinde kurulduğu Küre Dağları denize paralel uzanmaktadır ve 250 km. uzunluğundadır. Bu dağlar 3. Jeolojik Zamanda oluşan Alp-Himalaya sisteminin bir parçasıdır .Kıvrım dağlar olup karstik bir yapıya sahiptir.Karstik yapı kalınlığı kimi yerlerde 1000m.,kimi yerlerde 200 m. kadardır. Karstik alanlar zaman içerisinde aşınıma uğrayarak mağara gibi oluşumlar meydana gelmiştir.
 

İnebolu-Karadeniz Ereğlisi arasında, karstik yapının alt katmanlarında 1. Jeolojik Zamanda oluşmuş taşkömürü yatakları bulunmaktadır. Amasra Türkiye”nin tek Taş Kömürü Havzası olan bu havza üzerinde bulunmaktadır.
 

Amasra ilçe merkezi; Tekke Tepesi, Küçük Ada, Boztepe ve Zindan adalarının dağ eteklerindeki alüvyal alana bağlanmasıyla oluşmuş bir yarımadadır. Tombolo karakteri taşıyan bu oluşumda bugün Kum Mahallesi olarak adlandırılan bölüm karayla bağlantıyı sağlayan kıyı okudur. Bu okun doğu ve batısında iki doğal koy bulunmaktadır. Batıdaki küçük liman, doğudaki büyük liman olarak adlandırılmıştır. Adalardan yalnızca Büyük Ada (Tavşan Adası) ada karakterini korumuştur.
 

Amasra ve çevresinde dağlar denize paralel uzandıkları için kumsal vb. oluşumları azdır ve falezlere(Yalıyar) rastlanmaktadır. Deniz karadan itibaren kısa mesafeden derinleşir.
AMASRA İLÇE İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
İklim ve Bitki Örtüsü

Amasra”da Karadeniz kıyılarına özgü her mevsim yağışlı orta kuşak iklimi görülür. Yıllık sıcaklık farkları azdır. Yazları serin, kışları ılık geçer. En yağışlı mevsim sonbahardır. En soğuk ay Şubat, en sıcak ay Ağustos”tur. Bir yılın 250 günü tamamen açık veya parçalı bulutlu,115 günü çok bulutlu ve yağışlı geçmektedir. Ortalama bağıl nem oranı % 72,3 tür. Hakim rüzgar Poyraz olup, Yıldız, Karayel ve Lodos rüzgarlarına da açıktır. Deniz suyu sıcaklığı yaz aylarında ortalama 20,8 derecedir

İlçemizde ölçülen en yüksek iklimsel değerler
En yüksek sıcaklık : 38,4 derece 09.07.2000
En düşük sıcaklık : - 8,4 derece 23.02.1985
En yüksek kar kalınlığı : 51 cm. 21.02.1985
En kuvvetli rüzgâr : 42,0 m/sec. 04.11.1992

1970–2007 yılları arası ortalama yağış ve sıcaklık tablosu
Mevsimler
KIŞ
İLKBAHAR
YAZ
SONBAHAR
Sıcaklık (C*)
6.7
11.1
21.0
15.2
Yağış (mm)
98.3
55.5
69.5
114.6
 

Amasra’nın da içinde bulunduğu Karadeniz Bölgesi, Batı Karadeniz Bölümü’ndeki Küre Dağları canlılar için uygun doğal yaşam alanlarının (ormanlar, sarp kayalıklar, akarsular, çayırlar vb.) çeşitliliği, bitki ve hayvan türlerinin zenginliği nedeniyle 07.07.2000 yılında Milli Park olarak kabul edilmiştir. WWF (Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından milli park ilan edilen alan Avrupa’da elde kalan doğal ormanların en güzel ve yabanıl örneklerinden birini temsil etmektedir.

Milli Park çekirdek ve tampon bölge olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır ve Amasra ilçesi tampon bölge sınırındadır. Doğal olarak Amasra’nın bitki örtüsü milli parkla benzerlik göstermektedir. Bu bölgede bitki örtüsü nü; Batı Karadeniz ılıman kuşak kayın ve göknar ormanları, karstik alan karışık ormanları ve yalancı makiler oluşturur. Yaprağını döken ormanların ağaçları kayın, gürgen, kestane, Akçaağaç ve dişbudak;
 

 iğne yapraklı ormanların ise karaçam ve sarıçam ağırlıklıdır. Defne gibi her dem yeşil kalan yalancı makiler ise daha çok kıyı kesimlerde ve yerleşme bölgelerinin çevresinde görülmektedir.
Ayrıca genel bitki örtüsü içerisinde endemik türlere de rastlanmaktadır. Bu türün en güzel örneklerinden bir tanesi kum zambağıdır.
 



KUM ZAMBAĞI (PANCRATİUM MARİTİMUM)
Ülkemizde Batı Karadeniz sahillerinde görünebilen zambak çeşididir. Akzambak da denir. Latincesi pancratium maritimumdur. Bu tür dünya da ender rastlanan zambak çeşitlerindendir.
Göçkün Demirci bu nadide çiçek türüne sahip
AMASRA İLÇE SOSYAL VE EKONOMİ
Sosyal ve Ekonomik Yapı

AMASRA İLÇE NÜFUS
NÜFUS
2007 yılı nüfus sayımına esas alınarak Köylerin toplam nüfusu T.C Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi(ADNKS) Veri tabanına göre Amasra’nın şehir nüfusu 6.582, köylerin nüfusu 8.617, toplam 15199’dur.Nüfusun cinsiyet dağılımı ise:
 

Merkezde 3292 Erkek – 3290 Kadın
Köylerde 4125 Erkek - 4492 Kadın


Amasra’da nüfusun %40’ı çiftçilik ve hayvancılıkla, % 40’ı başta balıkçılık olmak üzere esnaf ve serbest meslekle uğraşmakta, % 5’i ise devlet memurudur. Nüfus yoğunluğu yaz ve kış aylarında turizm hareketlerine bağlı olarak değişkenlik göstermekle beraber kilometrekareye 132 kişi düşmektedir. Merkez ve kıyı köyler iç kesimdeki köylere göre daha yoğundur.

AMASRA İLÇE SPOR
SPOR
Amasra Sportif faaliyetlerde oldukça etkin rol üstlenmektedir. Spor etkinliklerinde Amasra Spor Kulübü, Amasra Yelken Kulübü ve Amasra Güreş İhtisas Kulübü önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

KULÜP ADI: FAAL BRANŞLARI: KURULUŞ TARİHİ:
1. Amasra Spor Kulübü Boks-Voleybol-Futbol-Satranç 10.05.1982
2. Amasra Yelken Kulübü Yelken 14.04.1998
3. Amasra Endüstri Spor Güreş 11.04.2008
Güreş İhtisas Kulübü

SPOR TESİSLERİ:
1. Toprak Yüzeyli Futbol Sahası
2. Amasra Yelken Kulübü Tesisleri
3. Anadolu Otelcilik Turizm Meslek Lisesi Kapalı Spor Salonu
4. Köksal Toptan İlköğretim Okulu Kapalı Spor Salonu
AMASRA İLÇE TARIM
TARIM
12.000 Hektar olan İlçemiz yüzölçümünün yaklaşık 4.168 Hektarını tarım alanı, 5.894 Hektarını orman alanı, 1.080 Hektarını çayır-mera alanı ve 858 Hektarını ise yerleşim alanı oluşturmaktadır. Elde edilen verilere göre yerleşim alanı gözüken 858 hektar arazide de tarımsal üretiminin gerçekleştiğini göstermektedir. 858 hektar olan yerleşim alanının yaklaşık 585 hektarında tarımsal üretim yapılmaktadır. Bu durum Çiftçilerimizin evlerinin yanlarına kurdukları fındık bahçeleri ile yine köy içlerinde bulunan dağınık meyve ağaçlarından kaynaklanmaktadır.
İlçe genelinde kuru ve sulu tarım koşullarında yetiştirilen en önemli ürünler başta fındık olmak üzere sırası ile hububat ile yem bitkileri, sebze, meyve, yumru bitkiler ve baklagillerdir.
İlçemizde yapılan bitkisel üretimleri tarla, sebze ve meyve üretimi olarak üç ana grupta toplamak mümkündür.

1. Tarla Ürünleri: İlçemizde ekonomik bakımdan yetiştirilen ana ürünler buğday ve mısırdır. Uygulanan çayır-mera Yem Bitkileri Üretimi ve Hayvancılığı Geliştirme Projesi kapsamında dağıtılan tohumluklar ile 2000/467 Sayılı Destekleme kapsamında son yıllarda İlçemiz yem bitkileri ekiliş alanında büyük bir artış kaydedilmiştir.
2. Sebzecilik: İlçemizin hemen hemen her köyünde sebzecilik yaygın olarak yapılmaktadır. En fazla yetiştirilen sebzeler; domates, biber, hıyar, patlıcan, ıspanak, pırasa, marul, fasulye, kabak, soğan, lahana ve bakla’dır. Toplam 74,00Ha. Alanda açıkta sebze tarımı yapılmaktadır.
Ayrıca, plastik sera ve plastik tünellerde son yıllarda artan bir oranla sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır. Eldeki mevcut arazilerin en iyi biçimde değerlendirilmesi için en uygun tarımsal etkinlik olarak örtü altı sebzeciliği görülmektedir. Çünkü bu tarımsal faaliyet küçük alanlarda yapılabilmekte ve üretim açıkta yapılan yetiştiriciliğe göre 5–10 kat daha fazla olmaktadır.
Örtü altı Sebzeciliği son yıllarda büyük ilgi görmeye başlamış ve bu işle uğraşan çiftçi aile sayısında önemli artışlar olmuştur. Buna paralel olarak modern seralar kurulmaya başlamıştır.

AMASRA DUT
3. Meyvecilik: İlçemizde 1.112,7 hektar alanda meyve üretimi yapılmaktadır. Bu alanın 918,87 dekarı fındık alanıdır. 2007 yılında sertifikalı fidan desteği ile toplu arazi ceviz yetiştiriciliğinde 23 dekar artış sağlanmıştır. Fındık üretimimiz genel olarak Kazpınarı, Bostanlar, Kocaköy, Şükürler, İnciğez, Saraydüzü, Cumayanı, Çanakçılar ve Yukarısal köylerinde yoğunlaşmaktadır.
AMASRA İLÇE HAYVANCILIK
HAYVANCILIK

Amasra İlçesinde hayvancılık küçük aile işletmeciliği biçiminde; birkaç baş hayvan beslenen bir yapı göstermektedir. Yetiştirilen hayvanların büyük bir kısmı verimleri düşük yerli ırk veya melez hayvanlardır. Ayrıca hayvan beslemek için gerekli kaba yem açığı da oldukça fazladır. Yeterli çayır-mera alanları yoktur. Diğer yandan elde edilen ürünü pazarlama zorluğu da bulunmaktadır. Bu da hayvancılığın aile gereksinimini karşılamaya yönelik olmasına neden olmuştur. Ancak son dönemlerde süt toplama merkezlerinin kurulması ve böylece sütün pazarlanmaya başlanması ve İlimizde mevcut 5 Adet Süt İşletmesinin bulunması, süt teşviki gibi faktörler Süt Sığırcılığına yönelimi arttırmıştır.





Mısır Silajına artan ilgi ve böylece hayvan beslemede ucuz bir kaynağı olması da hayvanların daha iyi beslenmesini sağlamaya başlamış ve hayvan başına verimi arttırmıştır.
AMASRA İLÇE BALIKÇILIK
BALIKÇILIK
İlçemizde avcılığı yapılan deniz balıkları aşağıda tabloda gösterilmiştir.


Barbunya
Mezgit
Zargana
Palamut
Hamsi
Çinakop
Kalkan
Lüfer
İstavrit
İskorpit


Denizle iç içe olan bir bölgenin olmazsa olmazı balıkçılık faaliyetleri ilçemizde de büyük önem arz etmektedir. Farklı büyüklüklerde yaklaşık 150 teknenin bulunduğu ilçemizde balıkçılık birçok aile için direkt geçim kaynağı olmakta, lokantalarda gelen turistlerin tüketimine de sunulduğu göz önüne alındığında dolaylı olarak da birçok ailenin geçimine katkı sağlamaktadır.
Karadeniz denilince ilk akla gelen balık türü olan hamsi, ilçemizde de en fazla avcılığı yapılan tür olarak göze çarpmaktadır. Yıllık ortalama 500 ton olan hamsi avcılığının yanında istavrit, mezgit, barbunya, lüfer, çinakop, zargana, palamut ve kalkan da ekonomik olarak avcılığı yapılan diğer türlerdir. Yapılan bu avcılıkla sadece ilçemizin değil Bartın ilinin de balık ihtiyacı da büyük oranda karşılanmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin farklı bölgelerine de balık nakli yapılmaktadır.






Ekonomik avcılığın yanı sıra özellikle Nisan-Ekim aylarında olta, zıpkın ve diğer av araçlarıyla yapılan amatör balıkçılık faaliyetleri de gerek yöre halkımız, gerekse ilçemize gelen turistlerin hem vakitlerini eğlenceli kılmakta, hem de bu leziz balıklarla sofralarını süslemektedir.
İlçemizde tatlı su kaynaklarının yetersiz olması sebebiyle kültür balıkçılığı yapılamamaktadır.
AMASRA İLÇE DENİZCİLİK
DENİZCİLİK

Amasra Balıkçı Barınağı: 605 metre uzunluğundaki Ana Mendirek ile 310 metre uzunluğundaki Tali mendirekler ile korunan denizalanı içerinde iskele bulunmamakta olup, 210 metre uzunluğunda yanaşma yerine sahiptir. Limandan ağırlıklı olarak Balık Avlama Gemileri ve yaz sezonunda Liman Sefer Bölgesinde Günübirlik Yolcu Taşımacılığı yapan Yolcu Motorları ve Ticari Yatlar İstifade etmektedir. Bununla birlikte, Yabancı bayraklı yatlar da limandan istifade etme imkânı mevcuttur.

Amasra Limanında, uzun yıllar gemiler ile Kabotaj dahilinde yapılan kömür Yükleme faaliyetleri 1999 yılından bu yana yapılmamaktadır. Limanımız yukarıda da ifade edildiği üzere, başta Balık Avlama Gemileri olmak üzere, Yolcu Motorları, Ticari Yatlar ile kötü hava koşullarında çeşitli tonajdaki gemilere barınma imkânı sağlamaktadır. Diğer taraftan, Amasra limanında insanların başlıca geçim kaynağı Balıkçılık olduğundan hareketle buna paralel limanımıza kayıtlı Balık Avlama Gemilerinin sayısı da yoğunluk arz ettiğinden bahisle bu sayı 530 civarındadır. Bununla birlikte, Amasra limanına çeşitli yeterliklerde 2700 gemi adamının kayıtlı olduğunu ve bu sayının yaklaşık 1100 kişinin faal olarak gemilerde çalıştığı göz önüne alındığında Amasra Limanında; Balıkçılık ve Gemi adamlığı gibi iki meslek grubunu ön plana çıkarmaktadır. Bununla birlikte, halen proje safhasında olup, ödeneği hazır olan 140 metre uzunluğunda bir iskelenin Amasra Limanına yapılması halinde limanımıza yılda yaklaşık 10 yabancı bayraklı kruvaziyör tipi yolcu gemilerinin gelmesi ile birlikte limanımız Uluslar arası bir kimliğe kavuşacağından Amasra Limanı Ulusal ve Uluslar arası platformda ön plana çıkıp, daha iyi tanınacağından bahisle limanımıza gelen gemi sayısında her geçen yıl artış kaydedilecektir.






Tarla ağzı Balıkçı Barınağı: Amasra Liman Merkezine 4 km. mesafede bulunmakta olup, 2005 Yılı Ekim Ayı içersinde tamamlanarak hizmete açılmıştır. 570 metre uzunluğundaki Ana Mendirek ile 310 metre uzunluğundaki Tali Mendirekler ile korunan denizalanı içersindeki mevcut rıhtımlardan özellikle Balık Avlama Gemileri, Yatlar ve küçük tonajlı deniz araçları istifade etmektedirler. Balıkçı Barınağının işletimi Su Ürünleri Kooperatifi tarafından sağlanmaktadır.


MADENCİLİK


1. Taşkömürü: Türkiye’nin Taşkömürü rezervi 1.33 milyar ton olarak belirlenmiştir. Bu rezervin %99’nu Zonguldak ve Bartın taşkömürü rezervi oluşturmaktadır. Jeolojik rezervin 409 milyon tonu Amasra havzasında bulunmaktadır.
Amasra havzasında ilk üretim faaliyetleri 1848 de başlamış, 1940 de devletleştirilen işletmeler 1953 ‘de Ereğli Kömür İşletmesi Müessesesine devredilmiş ve Tarlaağzı’nda ilk devlet sermayeli ocaklar işletmeye açılmıştır.





1981 yılında Zonguldak Kömür İşletmelerine bağlanmış, 1983 te ise T.T.K. Genel Müdürlüğü yönetim kurulu kararı ile Amasra Taşkömürü İşletmesi haline dönüştürülmüştür. 1994 tarihinden itibaren ise Üzülmez Müessese Müdürlüğüne bağlanmıştır.1998 de tekrar müessese olmuş, halen Amasra Taşkömürleri Müessesesi olarak faaliyet göstermektedir. Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi sermayesi 300 000 000 TL ile ve yılda 50 000 000 TL girdisiyle Bartın iline istihdam ve ekonomi yönünden birinci derecede katkı sağlayan en büyük kamu kuruluşudur. İşletmenin kısa ve orta vadeli planlarına göre:
2007–2012 yılları arasında: 400 bin ton üretim - 1405 işçi
2012–2017 yılları arasında: 450 bin ton üretim - 1686 işçi
2017–2023 yılları arasında: 500 bin ton üretim - 1816 işçi hedeflenmektedir.
Amasra taşkömürü İşletme Müessesinin güneyinde kalan ve Amasra B sahası olarak adlandırılan kömür sahası Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından rödevanslı olarak ihaleye çıkarılmış ve ihale sonucu özel sektöre verilmiştir.

2. Mermer: İlçemiz Yukarısal Köyü, Yörükler Mevkiinde özel bir şirket tarafından işletilmekte olan bir mermer ocağı mevcuttur. Mermer kalitesi yüksek olup yurt dışına pazarlanmaktadır. Toplam rezerv yaklaşık 100,000 metreküp, yıllık üretim 3.250 metreküptür.

3. Metan Gazı: Metan gazı; havadan hafif, renksiz, kokusuz, yanıcı ve patlayıcı bir gazdır. Literatürde, denizsel oluşumlu (petrol kökenli) olanlar doğalgaz, karasal oluşumlu (kömür kökenli) olanlar metan gazı olarak anılmaktadır. Taşkömür içersinde metan gazı (CH4) bulunmaktadır. Hava ile karışımına ocak içersinde grizu adı ile anılır. Havada %4,5- %14 oranları arasında bulunursa patlamaya en elverişli ortamıdır. Kömür ocaklarındaki grizu faciaları metan gazı patlamaları ile olmaktadır.
Metan gazı yanıcı ve ısı verici (ekzotermik) bir gazdır. Üretildiğinde enerji elde edilir. Üretim için yapılan metan sondajları kömür ocaklarının gazdan arındırılmasına da ek yarar sağlar.
Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Özel sektör arasında metan gazı arama ve işletme sözleşmesi imzalanmıştır.






Sözleşmeye göre iki yıl arama, sonucun olumlu olması halinde 15 yıl işletme süresi vardır. Bu süre tarafların anlaşması ile uzatılabilecektir.
Özel sektör metan gazı araştırma için, İlçemize bağlı Bostanlar Köyü civarında sondaj yeri belirlemiştir. 2006 Kasım ayı içinde derin gaz sondajına başlanması planlanmıştır. Sondaj öncesi yapılan araştırmalara göre sahada metan gazı varlığı kesindir ve üretime elverişlidir. Ekonomikliği sondaj çalışmalarından sonra kesinleşecektir.
Bununla birlikte İlçemizin ısınma ve elektrik enerjisinin metan gazı üretimi ile sağlanabileceği tahmin edilmektedir.


Eğitim



Küçük Limanda 1962'ye kadar kullanılan mektep


Amasra’da bilinen en eski tarihi okul, Hacı Mehmet tarafından bir mescide bitişik olarak açılan yegâne hocası Tahir Efendi olan mekteptir. Osmanlılar döneminde inşa edilen eski okul Kale içindeki iptidaiye mektebidir. Daha sonra Kız İlkokulu ve Nahiye Müdürlüğü lojmanı olarak kullanılmıştır.


20.yüzyılın başında Küçük Limanda yapılan ikinci Osmanlı dönemi okulu 1962’ye kadar iptidaiye (ilk mektep, ilkokul) olarak kullanılmıştır.





1959 yılında Amasralılar tarafından yaptırılan ortaokul 1 müdür ile eğitim öğretime başlamış, 1980 yılında da liseye dönüştürülmüştür. Günümüzde halen Amasra Merkezinde 1 genel lise, 1 Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi ve uygulama Oteli, 1 Halk Eğitim Merkezi ve ASO, Öğretmen evi ve ASO ve 2 ilköğretim okulu bulunmaktadır. İlçemize bağlı köylerde 4 ilköğretim okulu, 3 birleştirilmiş Sınıflı ilköğretim okulunda halen eğitim ve öğretime devam edilmektedir.





Merkezde ve köylerde okuma yazma oranı %89 dur. Okuma yazma bilmeyenler 65 yaşın üzerindedir.
Amasra Lisesi, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu ve Amasra Belediyesi bünyesinde olmak üzere İlçemizde 4 kütüphane bulunmaktadır.

A.T.İ. bünyesinde bulunan sinema salonunda okullarımızın çeşitli gösterileri sunulmaktadır. Yine A.T.İ. sinema salonunda Halk Eğitim Merkezi ve A.S.O. Müdürlüğünce müzik, tiyatro ve folklor gibi çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.



Kültür




YÖRE MUTFAĞI


A. YÖRESEL ÇORBALAR
1- PUMPUM ÇORBASI






2- UĞMAÇ ÇORBASI
3- UN ÇORBASI
4- TARHANA ÇORBASI
5- MISIRLI FASÜLYE ÇORBASI
6- KEŞKEK (AŞURE) ÇORBASI
7- SÜTLAÇ ÇORBASI (SÜTLÜ AŞ)


B.YÖRESEL YEMEKLER
1- HALIŞKA (MAMALİGA, MALAY)
2- PİRİNÇLİ MANTI
3- YUMURTALI ISPIT
4- YEDİ TÜRLÜ MANCAR YEMEĞİ
5- PAZI YEMEĞİ (BORANA)
6- BULGURLU MANCAR (KARA LAHANA)YEMEĞİ
7- YOĞURTLU KIRMIZI PANCAR YEMEĞİ
8- AYVALI ET YEMEĞİ
9- DİKEN UCU KAVURMASI
10- YUMURTALI TAZE SARIMSAK KAVURMASI
11- MAYDANOZ KÖFTESİ
12- PATATESLİ YER ELMASI
13- KAZ TİRİTİ
14- SEMİZ OTU YEMEĞİ
15- ÜZÜM YAPRAĞI YEMEĞİ


C. YÖRESEL DOLMALAR
1- KARA LAHANA (MANCAR) DOLMASI
2- PAZI DOLMASI
3- PIRASA DOLMASI


D. YÖRESEL BALIK YEMEKLERİ
1- KİREMİTTE PALAMUT
2- CEVİZLİ HAMSİ


E. YÖRESEL HAMUR İŞLERİ VE TATLILAR
1- KABAK BURMASI (KABAKLI BÖREK)
2- KIRK KATLI BÖREK
3- GARTLAÇ (TAK EKMEĞİ)
4- SERME EKMEĞİ (BAZLAMA)
5- TEPSİ EKMEĞİ
6- SAC EKMEĞİ
7- TAVUKU KÖY BÖREĞİ
8- KABAK BURMASI (KABAKLI BÖREK)
9- KIRK KATLI BÖREK
10- GARTLAÇ (TAK EKMEĞİ)
11- SERME EKMEĞİ (BAZLAMA)
12- TEPSİ EKMEĞİ
13- SAC EKMEĞİ
14- TAVUKU KÖY BÖREĞİ


F. AMASRA SALATASI


YÖRESEL EL SANATLARI


ÇEKİCİLİK(Ağaç İşleri)
TEL KIRMA
OYALI YAZMA
HASIRCILIK
EL İŞLEMELERİ


YÖRESEL KIYAFETLER


ERKEK GİYSİLERİ
Şalvar:
Cepken:
Ahmediye :
Yemeni :
Göynek :


KADIN GİYSİLERİ
Uskufa (Kapama) :
Yelek:
Cepken:
İçlik (Göynek) :
Şalvar:
Tel Kırma:
Fesli Başlık:
Oyalı Yazma Başlık:
Gümüş Tokalı Kemer:
Yemeni (Çapula):


AMASRA’ DA HALKOYUNLARI
Bartın İli genelinde oyunlarda da merkez ve ilçeler arasında bir ayrım olmayıp aynı oyunlar oynanmaktadır. Yakın zamana kadar Zonguldak’ın İlçesi olan Amasra ‘da Halkoyunları Zonguldak, Karabük illeri ile benzer özellikleri göstermektedir.
Amasra Halkoyunlarında ağırlık kadın oyunlarındadır. Erkek oyunlarından şu an bir tek bilinen "KÖÇEK" lik geleneğidir. Kadın oyunları ise eşli oynanan oyunlardır.
Oyuna kalkan eşler karşılıklı geçerek oynarlar. Hareketlerin ağırlığı kol, omuz ve baştadır. Ayak hareketleri basit ve azdır. Oyun figürleri karşılıklı gidip-gelme, yanlara gidip-gelme, karşılıklı geçiş ve yaklaşıp açılma şeklinde uygulanmaktadır.
Oyunlardaki hareketlerin özelliği:
Genelde kendini gösterme, beğenilme duygularından kaynaklanan: Zarif, yavaş ve ritmik hareketler olup vücudun üst kısmında toplanmaktadır. Kollar sağa-sola, aşağı-yukarı, omuzlardan ve dirseklerden hareket ettirilmekte, omuzlar titretilmekte, baş çeşitli yönlere yavaş olarak diğer hareketlerle uygun olarak çalışmaktadır.
Göz süzmeler, kendi hareketlerini ve eşinin bakışlarını takip etmeler figürleri daha anlamlı kılmaktadır.
Belde fazla olmamak kaydıyla kalçayla birlikte yürüyüş anında yanlara gidip-gelme yani kalça vurma vardır.
Bazen belden öne ve yanlara eğilerek hareketlere ayrı bir estetiklik kazandırılır. Bacaklar yalnızca çökme figürü anında bükülür. Diğer durumlarda ise düzdür. Ayaklar ile mesafeler genelde yarım adım olarak alınır.
Bu şekildeki hareketlerden kaba ve düz adımlardan ziyade zarif ve estetik hareketler meydana gelir.
Oyun figürleri müzikle bir uyum ve ahenk içerisindedir. Ezgi ya da sözlere göre figürden figüre geçilir. Amasra yöresinde oyunların en belirgin özelliklerden biriside oyunlar kendi içerisinde doğal bir sıralama ile oynanır. Yavaş ritimden hızlıya doğru giden bu sıralama genelde bozulmamaktadır. Bu sıralama derlenerek oynanan Mavili, Kabem, Dıv Dıv, Gide Gide, Çiftetelli, Nirinay, Kavşak Suyu, Aman Of oyunundan oluşmaktadır.


Yörede Oynanan Başlıca Oyun İsimleri:
- Mavili
- Dıv Dıv
- Gide Gide
- Nirinay
- Aman Of
- Bartın Çiftetellisi
- Kavşak Suyu


Yörede Oynanan Oyunların Amacı:
Amasra Yöresi oyunlarının en büyük özelliği olarak oyuna çıkan kızların kendilerini gösterme ve beğendirme duygularından kaynaklanmasıdır.


Yörede Oynanan Oyunların Tür, Biçim ve Oyuncu Sayıları:
Amasra yöresinde oyunlar kadınlar tarafından oynanır.
Amasra Yöresi Oyunlarının belirgin özelliğinin başında oyunlar yavaştan hızlıya doğru karşılıklı, daire formlarında ve düz çizgilerde arka arkaya, yan yana, karşılıklı olarak çift sayılı eşlerle (2,4,8, vb.) düzende oynanmasıdır.


AMASRA’DA HALKOYUNLARI MÜZİĞİ
Amasra’da yöresel Halk Oyunlarını ve Türküleri düğünlerden ayrı düşünmek olası değildir. 18.yy sonlarına kadar davul, zurna ve türküler eşliğinde, 19.yy başlarında itibaren de Ud, Keman, Klarnet, Flüt, Cümbüş ve Darbuka gibi çalgılar eşliğinde oynanan oyunların asıl müziğini türküler oluşturur. Türkülerin kaynağı ise, yöre insanının özel yaşamıdır.